10 / 08 / 2021
Türkiye'de yaşayan gençlerin gerçek gündemini, sorunlarını ve çözüm önerilerini ele aldığımız yazı dizimiz, Genç İşsizlik başlığı ile devam ediyor. Öncelikle 'Genç Basın' gençlik gazetesi olarak tamamen tarafsız olduğumuzu tekrar belirtelim. Ne iktidarın ne de muhalefetin propagandasını yapmıyoruz. Kimseyi vatan haini ilan etmiyoruz, gerçekleri çarpıtmıyoruz. Bize göre hem iktidar hem de muhalefet mensupları ülkelerini seviyor ve içten gelen bir iyi niyetle ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar; ancak, ortada genç işsizlik gibi ciddi bir sorun olduğu da aşikar. Devletin resmi araştırma kuruluşu TÜİK, genç işsizliğini %25,6 olarak tanımlıyor, yani her 4 gençten en az 1'i işsiz. TÜİK verilerini gerçekçi bulmayan muhalefetse bu rakamın aslında çok daha yüksek olduğunu seslendiriyor. DİSK genç işsizliği yüzde 42,7 olarak açıkladı. Yani gençlerin neredeyse yarısı işsiz. Üstelik bu rakama artık iş aramaktan vazgeçmiş, umudunu yitirmiş, ne çalışan ne de okuyan,sadece evde oturan gençler dahil değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu konuda sorulan bir soruya: " işsizlikte iyi bir noktaya geldik diyebilirim, kalite ve kalifikasyon noktasında kendini ispat eden genç iş bulur" yanıtını vermişti. Muhalefet lideri Kılıçdaroğlu ise üniversiteli işsiz sayısının son 15 yılda 10 kat arttığını dile getirdi. Bir yanda iktidar ve muhalefet tartışırken, öte yanda hanelerde ciddi acılar yaşanıyor. Tırmanan işsizlik Ev Gençleri kavramını doğurdu...
Ev Gençleri Kimler? Aileler yemedi, içmedi, giymedi, gezmedi, birkaç işte çalıştı ve türlü fedakarlıklarla çocuklarını okutmayı başardılar. Tam da gençlerin eli ekmek tutacak derken bir türlü iş bulunamadı. Devlete atama bekleyenler kadro ve kontenjan yetersizliği nedeniyle açıkta kaldı. FETÖ, yıllarca üniversite ve mesleki giriş sınav sorularını çaldı, düzmece mülakatlar gerçekleştirerek hak edeni değil kendine biat edeni işe aldı. Liyakat kayboldu, uzun yıllar dirsek çürüten emek veren gençlerin hayalleri çalındı. Onlarca mezun genç işsizlik nedeniyle intihar etti. Bazıları da mecburen çalışmak zorunda kaldıkları inşaatlarda veya fabrikalarda iş kazalarında can verdi. İnsanların adalet duygusu yerle bir oldu. Mahalle baskısı veya elalem dediğimiz bazı sinir bozucu akrabalar ve komşular, çocukları iş bulamayan ailelerle uğraşırken bir süre sonra kendi çocukları da iş bulamayınca susmayı öğrendi. Çok çalışıp da sonucunu alamayan gençler, yetkin olmayan ama FETÖ torpili olanların nasıl işe girip yükseldiğini izleyerek kahroldu. Artık evde oturan milyonlarca diplomalı gencimiz vardı. Ailesinin eline bakan, onların vereceği 3 kuruş harçlıkla utanarak yaşamaya çalışan, Ev Gençleriydi onlar...Dedeler nineler emekli maaşları ile diplomalı işsiz ev genci torunlarına bakıyordu artık. Anavatanlarında mutsuz ve umutsuz olan eğitimli ve işsiz gençler maalesef bir umutla yurtdışı kapılarını zorlamaya başladı. Mühendis gençler daha iyi yaşam ve çalışma koşulları nedeniyle Avrupa ve Amerika'da ; kargoculuk, çocuk bakıcılığı gibi eğitimleriyle örtüşmeyen işlere talip oldu. Umuda yolculuk aslında ulusal kaynaklarımızın yitirilmesi, ve beyin göçüydü maalesef. Ama mecburdular...
Genç İşsizliğin Nedenleri Neler ve Nasıl önlenir? Dünya genelinde de ekonomide mahşerin 4 atlısı dediğimiz: savaş, salgın, yangın, kuraklık hüküm sürmeye başladı. Artık herkes için hayat daha da zorlaşıyor. Böyle bir atmosferde öz kaynakların çok doğru kullanılması genç işsizliğin önüne geçilebilmesi için hayati önem taşıyor. Elde olan kaynaklarla genç istihdamına yönelik doğru yatırımlar ve projeler yapılması önem arz ediyor. Verimli bir iş gücü planlaması yapılması ise olmazsa olmazımız. Devletin, kamunun kaç tane mühendise, mimara, grafikere, öğretmene vs ihtiyacı olduğu çok iyi planlanmalı ve bu ihtiyaca göre üniversite ve bölüm kontenjanları açılmalı. İhtiyacımız olmayan bölümlerde on binlerce mezun vermekten vazgeçmeliyiz artık. Aksi takdirde diploması ve enerjisi hiçbir işe yaramayan, en verimli çağında üretemeyen ve evde oturmak zorunda kalan Ev Gençleri mezun etmeye devam ederiz maalesef.
